Antalya Mutlu Sonlu Masöz

Nate, mutfakta Elizabeth’le karşılaşınca, “Aşağısı cehennem şeklinde sıcak” demişti. Elizabeth açık mavi bir elbise giymişti; sırtında, kaburga kafesi hizasında bir toz lekesi vardı. Nate, “Sırtında bir kir olduğundan Antalya Mutlu Sonlu Masöz haberin var   mı?”   demişti.   Elizabeth   bö yle   kusurların   kendisine sö ylenmesinden yanaydı; açılmış fermuarlar, kapanmamış kopçalar, omuzda saçlar, yakadan dışarı firlamış etiketler şeklinde. “A, ö yle mi?” demiş, ama aynı elbiseyle işe gitmişti. Oysa bö yle şeyleri hiç unutmazdı.

Nate’in cam soğuk bir bira istiyor. Elektrikli testereyi kapatıyor, merdivene doğru seğirtiyor. I˙şte  o  sırada  kare  biçimi  bodrum  penceresinde  baş  aşağı  duran  kafayı  gö rü yor.  Kafadaki gö zler kendisine dikilmiş. Chris Beecham’ın kafası bu. Dışarıda, çakıl taşlarının ü zerinde, kafasını pencereye iyice yapıştıracak halde yatıyor olmalı. Chris gü lü msü yor. Nate onun anlayıp arka kapıya gideceğini umarak, yukarıyı işaret ediyor.

Nate kapıyı açınca, Chris’i karşısında buluyor. Chris hâlâ gü lü msü yor. “Pencereye olanca gücümle vurdum” diyor. Nate, “Duymadım. Elektrikli testereyle çalışıyordum” diye karşılık veriyor. Chris neden orada olduğunu açıklamaya yeltenmiyor. Nate onu içeri buyur edebilmek için bir adım ge– . ı̂’iliyor, ona  bir  bira  isteyip  istemediğini  soruyor.  Chris,  “I˙sterim”  diyerek  onun  ardısıra  mutfağa doğru yürüyor.

Antalya Mutlu Sonlu Masöz

“Bu ö ğleden sonra işten izin aldım” diyor. “Çalışılmayacak kadar sıcak. Mü zede havalandırma donatımı da yok.” Bu, Nate’in Chris’i topu topu dö rdü ncü ya da beşinci gö rü şü . Onu ilk defa Elizabeth Noel yemeğine çağırdığında gö rmü ştü . Elizabeth, “Pek tanıdığı yok” demişti. Elizabeth’in bö yle huyları vardır, “pek tanıdığı olmayan” insanoğluı yemeğe çağırmaya bayılır. Elizabeth’in anaç tavuk rolü nü oynadığı bu sahipsiz yumurtalar kimi zaman kadındır ama çoğunlukla adamdır. Nate buna aldırmaz. Hatta, annesinin de yapabileceği bir şey olmasına rağmen, az çok onaylar bile karısının bu davranışını.

Şu var ki annesi akşam yemeklerinden çok, mektup yazmayı yeğler. Elizabeth’in  kimsesiz  konukları  genellikle  yeterince  iyi  insanlardır.  U¨ stelik,  kızlar  –Janet’le Nancy– da konukseverdirler, hele Noel’de. Janet, “Yabancı biri de bizlere katılınca, bu  Noel yiyecekleri daha çok partiye benziyor” diyor. Chris birazcık çakırkeyif olmuştu, Nate anımsıyor. Evde Noel çö rekleri vardı ve Nate kendi çöreğinin içinde ödül olarak kırmızı irisli plastik bir göz bulmuştu. Nancy, “Nedir o?” diye sormuştu. Nate, “Bir gö z” demişti. Genellikle bö yle çö reklerin içinden dü dü k veya  kü çü k, tek renkli figürler çıkardı. Bu yıl ilk kere olarak göz çıkıyordu. “Ne işe yarar peki?”