Antalya Mutlu Son

demiÅŸti fakat aslolan söylemeyi düşündüğü ÅŸey bu deÄŸildi. EÄŸer ona yaklaşıp, yüzünü ellerinin arasına alsa ve “Söyle bana, ” diye fısıldasaydı, acaba ona ne söylerdi?Antalya Mutlu Son 3 TEMMUZ 1819 azca daha onunla tekrar konuÅŸacaktım. Sanırım o da biliyordu. Ne söyleyeceÄŸimi sanırım biliyordu. Antalya Mutlu Son ON BÄ°RÄ°NCÄ° BÖLÃœM Turner, Miranda’ya – her yerde ama her yerde – ne kadar çok dokunmak istediÄŸini düşünmekle öylesine meÅŸguldü ki,

Miranda’nın öteki odada sırtı açık donmak üzere olduÄŸunu tümüyle unutmuÅŸtu. Bunu sadece kendisi nihayet tost ÅŸeklinde kızaracak kadar ısındığı vakit fark etti. Minimum on defa kendi kendini ahmaklıkla kabahatlayıp sövgü ettikten sonrasında ayaÄŸa kalktı ve Miranda’nın kapattığı kapıya doÄŸru yürüdü.

Antalya Mutlu Son

Kapıyı açıp, Miranda’yı yerde kıvrılmış, zangır zangır titrerken görünce kendini bir defa daha sövgü yaÄŸmuruna tuttu. “Seni minik aptal, ” dedi. “Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun?” Miranda başını kaldırdı ve onu görünce gözleri fal taşı ÅŸeklinde açıldı. Bunun üzerine, Turner birden neredeyse çıplak bulunduÄŸunu hatırladı. Antalya Mutlu Son “Kahretsin, ” diye mırıldandı kendi kendine, sonrasında öfkeyle başını sallayarak onu çekip ayaÄŸa dikti. Miranda sersemliÄŸini atınca elinden kurtulmaya çalıştı. “Ne yapıyorsun?” “İçine birazcık mantık serpiyorum.”

“Ben son derece iyiyim, ” dedi Miranda ama titremeleri onu ele veriyordu. “Seni ufak ÅŸeytan. Ben seninle konuÅŸurken bile donuyorum. AteÅŸin yanına gel.” Miranda, yan odada çıtırtıyla yükselen turuncu alevlere imrenerek baktı. “Sen burada kalırsan giderim.” “Ä°yi, ” dedi Turner. Isınması için her ÅŸeyi yapardı. Hafif bir dokunuÅŸ ile onu doÄŸru tarafa yöneltti. Miranda ateÅŸin yanında durdu ve ellerini ateÅŸe doÄŸru tuttu. Miranda’nın dudaklarının arasından kaçıp gelen memnuniyet dolu oh sesi odanın içinde süzülüp Turner’ın midesine bir yumruk gibi indi. Turner, Miranda’nın saydam ve solgun görünen ensesine doÄŸru bir kaç adım ilerledi. Miranda yine iç geçirdi. Sırtını ısıtmak için arkasını dönerek de burnunun dibinde Turner’ı görünce korkup sıçradı. “GelmeyeceÄŸini söylemiÅŸtin, ” dedi Miranda onu suçlarcasına. “yalan söyledim.” Turner omuz silkti. “Kendini gerektiÄŸi gibi kurutabileceÄŸine zerre kadar inanmıyorum.”