Antalya Masaj Salonu

Antalya Masaj Salonu

Antalya Masaj Salonu Bu şekilde özgür kalmama izin verilince kendimi iyi mi rahat hissettiğimi, içimdeki bu güvenin bana verdiği cesaret yardımıyla yüreğime, kendi onuru için etimin çekeceği eziyetin nasıl vız geldiğini, tahmin bile edemezsiniz.Tüm arka tarafım, belime kadar çıplak, onun insafına kalmış haldeydi önce uygun bir uzaklıkta durup yatış biçimimi şeytani bir hazla seyredip kendini doyurdu. Açık bir şekilde sergilediğim tüm o gizli saklı defineleri inceledi. Sonrasında arzuyla üzerine atılıp tüm o çıplaklığı sevgi dolu bir öpücük yağmuruna tuttu, derken kamçıyı kavradı ve o titrek, nazik topaklara indirdiği hafif darbelerle, incitmekten çok benimle oynamaya başladı ama yavaşça daha sert kırbaçlarla sızlatmaya başlamıştı.

Kızartıncaya dek hafifçe darbelerle vuruyordu ve diğer yanağımın kızarıklığıyla yarışır şekilde daha bir koyulaşmıştı. Bu daha başlangıçtı ve yalnız hayranlıkla seyredip onlarla oynayarak eğleniyor. Kamçıyı gittikçe daha güçlü vurmaya başladı, bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. Sonunda öyle şiddetli vurdu ki, birden fazla sıyrıktan kan gelmeye başladı. Bunu görünce kamçıyı fırlattı ve akmaya başlamış olan damlaları öpücükleriyle silip, yaraları emerek acımın büyük kısmınü dindirdi. Fakat kısa süre sonra beni yavaşça kaldırıp bacaklarımı açtı, acı çektirmek için narin bölgemi hedef almış görünüyordu.

Antalya Masaj Salonu

Antalya Masaj Salonu Önce bacaklarımın arasındaki definemi arzuyla seyretti ve kamçıyı birden öyle bir indirdi ki dalların sivri uçları sertçe patladığında acıyla kıvranıp, bükül-meye başladım. Gövdemin acı içindeki kıvrılışları, sonsuz çeşitlilikle duruş ve görüş açıları yaratıyordu, beni ilgiyle seyretti. Acılarıma rağmen her şeye çığlık bile atmadan katlanıyordum. Azca sonra bir mola daha verdi, zalimliğe maruz kalan o yere dudaklarını yapıştırdı.

Doruktaki hazzını dile getiren vahşi, tutkulu bir hevesle öpüyor, ısırıyor, sıkıyordu ve yine kamçıya yöneldi. Boyun eğişimden yüreklenip garip bir hazla çileden çıkarak, dizginlenemeyen öfkesini zavallı kıçımdan çıkardı, yanakları, hiç acımadan tüm gücüyle kırbaçlıyordu. Bayılmama ramak kaldığını fark ettiğinde kamçıyı bıraktı. Yine de ağzımdan ne bir tek inleyiş çıkmıştı, ne de tek kızgın sözler dökülmüştü ama yüreğimin en derininde kendimi bu şekilde sertliklere bir daha asla sunmayacağıma karar vermiştim. Yumuşak, etli yastıklarımın ne berbat bir durumda olduğunu tahmin edebilirsiniz. Açık yaralar, yırtıcı bir hayvan tarafınca tırmalanmışım gibi görünüyordu.